ÇÖZÜM SÜRECİNE SAHİP ÇIKIN

“Çözüm sürecini sabote etmeye çalışanlara asla taviz vermeyin”

“Terörün gölgesinde, dünya ve Türkiye’nin diğer bölgeleri hızla gelişirken Van çok zaman kaybetti. Biz bir bütünün parçalarıyız. Bizi birbirimizden ayırmak, atomu parçalamaktan daha zordur”

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Van’a gelen Işık, Ferit Melen Havalimanında Vali Aydın Nezih Doğan, AK Parti Van milletvekilleri Burhan Kayatürk, Gülşen Orhan, Fatih Çiftçi, Mustafa Bilici ve partililer tarafından karşılandı.

Burada bir süre dinlendikten sonra kent merkezindeki bir kahvaltı salonunda iş adamı ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Işık, Van’ın önemli bir tarih ve kültür kenti, aynı zamanda geleceğe emin adımlarla yürüyen geleceğin incisi olduğunu söyledi.

AK Parti’nin iktidara gelir gelmez bölgedeki hayatın normalleşmesi için politikaları hayata geçirdiğini ve çok önemli adımlar attığını anımsatan Işık, şöyle konuştu: “Van ve bölge çok zaman kaybetti. Terörün gölgesinde, dünya ve Türkiye’nin diğer bölgeleri hızla gelişirken Van çok zaman kaybetti. Ama geçmişe takılıp ağlayacak halimiz yok. Allah’a şükürler olsun partimiz iktidara gelir gelmez ilk yaptığı şey bölgenin normalleşmesine yönelik demokratik adımlar atmak oldu. Eğer demokratik atmosfer herkesin hissettiği tarzda oluşmazsa burada insanların hayatı kalıcı olarak normalleşmez. 11 yılda ülkenin aldığı mesafeyi eminim ki Van’da yaşayan insanlarımız iliklerine kadar hissediyor. Ağırlaşmış devlet baskısı artık yok. Jandarma görüldüğü zaman nereye kaçılacağı bilinmeyen korku yok. Son bir yıldır Allah’a şükür örgüt baskısı da bölgede azaldı. Çözüm sürece bahar havasını Van’da da esti. Amacımız, çözüm sürecinin kalıcı baharla Van’ın üzerinden eksik olmaması.”

Van’ın bir medeniyet kenti, İstiklal harbinde millet olarak verilen mücadelenin en önemli merkezlerinden, birlik ve beraberliğin sembol kentlerinden biri olduğunu ifade eden Işık, bu nedenle Van’ın artık Kocaeli, Bursa’yla yarışması gerektiğini dile getirdi.

Işık, Van’ın üretim rakamlarının çok düşük olduğuna değinerek, Türkiye’nin dünyaya açılan en önemli merkezlerinden biri olan kentte terörü, etnik siyaseti bir kenara bırak kentin üretim merkezi haline getirilmesi için yapılacak çalışmaların hazırlanması gerektiğini kaydetti.

Son 11 yılda Van’a yapılan yatırım tutarının 14,4 milyar lira olduğuna, üretim merkezi olan Kocaeli’de ise bu rakamın 12 milyar lira olduğuna dikkati çeken Işık, bu rakamların hükümetin bölgeye gösterdiği pozitif ayrımcılığı ortaya koyduğunu belirtti.

Van ve Kocaeli depremleri

Işık, Van ve Kocaeli’nin çok büyük depremler yaşadığını ancak iki deprem arasındaki hükümet farkının çok açık bir şekilde görüldüğünü vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:

“Kocaeli depreminde 3 gün devlet gelememişti. Dışarıdan çok büyük yardımlar geldi ancak Kocaeli’de deprem binaları yapılsın diye gelen yardımlar, Ecevit’in itirafıyla emekli ve memur maaşlarına verilmişti. Buna rağmen depremin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen konutlar bitirilememişti. Van da bir deprem yaşadı. Deprem nedeniyle vefat eden bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ama devlet bu zamanlarda gücünü gösteriyor. Van depremin maddi olarak yaralarının tamamını sardı. Bir yılda bütün konutlar tamam hale geldi. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütçesinden 3,5 milyar lira para ayırdık. Van’a gösterilen ayrımcılığın en büyük göstergesi budur.”

Van’ı üretim merkezi haline getirmek ve Doğu’nun Kocaeli’si yapmak istediklerini aktaran Işık, bölgedeki OSB’leri şaha kaldırarak Van’ın göç vermeyen, aksine göç alan bir kent olması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

Çözüm süreci 

Işık, huzur ve güvenliğin olmadığı yerde yatırımların yapılamayacağına ve insanların istedikleri gibi yaşayamayacağına işaret ederek, şöyle dedi: “Çözüm sürecini sabote etmeye çalışanlara asla taviz vermeyin. Süreç çocuklarımızın geleceği. Artık çocuklarımızın toprağa düşmesini istemeyiz. İnsanlarımızın hayatını kaybetmesini istemiyoruz. Bu noktada belli ki sabote etmek isteyen güç odakları ve bunların içeride taşeronları var. Bunlar Türkiye’nin güçlenmesini, değişmesini, kalkınmasını, Van’ın doğunun incisi olmasını istemiyorlar. Türkiye, kendi gücüyle kalkınmasını başarırsa Türkiye ile rekabet etmek kolay değil. Bölge halkı sürece sahip çıkıyor. Onun için içeride yara oluşturup kaşımaya çalışıyorlar. En önemli talebim sürecin sabote edilmesini yönelik dik duruşunuzu koruyun. Heveslerini kursaklarında bırakacak duruşu gösterin. Yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri, arkasından genel seçimler sürecinde provokasyonların yapılacağını düşünüyoruz. Aman provokasyona karşı uyanık olalım, dik duruşumuzu koruyalım. Can ve mal güvenliğinin olmadığı yerde yatırım olmaz. Neden Van’ın insanları batı illerine göç etsin?”

“Etnik köken siyasetine izin vermeyin”

Bölgedeki insanların etnik köken siyasetine izin vermemesini, bin yıldır devam eden kardeşlik sürecini güçlendirmek zorunda olduklarını anlatan Işık, konuşmasına şöyle tamamladı:

“Tüm engellemelere rağmen insanların insan olmaktan kaynaklı haklarını iade etmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu açıdan etnik köken siyasetinin pirim yapmaması lazım. Etnik köken siyaseti, Yozgat’ta da tutmuyor, Van’da da. Neden? Çünkü biz milletin evlatlarıyız. Biz bir bütünün parçalarıyız. Bizi birbirimizden ayırmak, atomu parçalamaktan daha zordur. Birileri ısrarla bunu sürdürmeye çalışıyor. Kimsenin baskı yapmadığı bir ortamda seçimlerin yapılmasını arzuluyoruz. Ama yerel kalkınma AK Parti’nin işi. Şaha kalkan bütün illerin belediyeleri AK Parti’de. Yerel kalkınmada sembol heline gelen belediyeler AK parti belediyeleri. 30 Mart seçimlerini kentimizin kalkınması için bir kez daha değerlendirelim. Van bölgenin merkezi, tek ihtiyacımız potansiyeli harekete geçirmek. İnanıyorum ki siz gerekeni yapacaksınız.”

Bakan Işık, konuşmasının ardından Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Başkanı Necdet Takva ile yönetim kurulu üyelerini ziyaret ederek, kentteki tüccar ve iş adamlarının yaşadığı sıkıntılarla ilgili bilgi aldı.