ÜRETİME VE YATIRIMA ÇOK CİDDİ AĞIRLIK VERDİK

Mayıs 24, 2015  

Başlıksız-3 kopya

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye’nin 2002-2008 yılları arasında üretime, yatırıma ve istihdama gereken desteği ve önemi vermemesi durumunda 2008 krizinin Türkiye’yi teğet geçmeyeceğini, “adete kalbinden vuracağını” söyledi.

Işık, Niğde Organize Bölgesindeki Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSKEB) İl Müdürlüğü açılışı ve girişimcilik kursiyerleri için düzenlenen sertifika törenine katıldı. Burada konuşan Işık, dünyada 2008 yılında yaşanan krizin herkese üretimin kıymetini, değerini bir kez daha öğrettiğini dile getirdi.

Başta Amerika olmak üzere İspanya, Fransa gibi bazı ülkelerin yaşanan bu krizi çok önemsemediğini finansla, turizmle ve değişik sektörlerle yollarına devam edebileceği anlayışında olduklarını belirten Işık, “Fakat 2008 krizi üretim olmadan, sanayi olmadan diğer sektörlerin beslenemeyeceği, adeta başta hizmet sektörü ve tarım sektörü olmak üzere pek çok sektörün sanayideki büyümeye, sanayinin onları beslemesine bağlı olduğunu çok acı bir tecrübeyle tekrar görmüş oldular” dedi.

 “Üretime çok ciddi ağırlık verdik”

Mortgage krizinden kaynaklanan “büyük türbülansın” ABD’ye çok pahalıya mal olduğunu vurgulayan Işık, “Sadece ABD ile kalsaydı iyiydi, bütün dünyaya pahalıya mal oldu. Ondan sonra ABD başta olmak üzere pek çok ülke yeniden üretime ve yatırıma yöneldi. ABD, 2008 yılına kadar, ‘Tamam burada üretim yapmayın. Çin’e, Meksika’ya, Brezilya’ya ve Hindistan’a gidin’ diyen Amerika, oraya giden şirketlerine tekrar Amerika’ya gidip yatırım yaparsan sana şunu sağlarım, bunu sağlarım, bunu veririm demeye başladı. Biz Allah’a şükürler olsun AK Parti olarak iktidara geldiğimiz günden itibaren üretime çok ciddi ağırlık verdik” diye konuştu.

 “2008 krizi Türkiye’yi teğet geçmeseydi, Türkiye’yi kalbinden vururdu”

Işık, Türkiye’de üretimin, yatırımın ve istihdamın artması için çok yoğun gayret gösterdiklerini, Türkiye’de teşvik mekanizmasını yeniden ele aldıklarını ve değerlendirdiklerini ifade etti.

O gün yapılan çalışmaların 2008 yılında ne kadar değerli çalışmalar olduğunu bütün Türkiye’nin görmüş olduğunu dile getiren Işık, şöyle devam etti:

“Eğer Türkiye 2002-2008 yılı arasında üretime yatırıma ve istihdama gereken desteği vermeseydi, gereken önemi vermeseydi bilesiniz ki 2008 krizi Türkiye’yi teğet geçmez, Türkiye’yi adete kalbinden vururdu. Türkiye 2002-2008 yılındaki bu kararlı destekleri 2008 krizinin Türkiye açısından bazı alanlarda fırsata dönüşmesine sebep oldu. O günden bugüne kadar da üretime hep destek veriyoruz, tam destek veriyoruz. Üretim Türkiye için olmazsa olmazdır. Üretimin değerini önemsemediğimiz gün Türkiye geriye gider. Bu açıdan da üretime hükümet olarak desteğimizi bundan sonra da artırarak sürdüreceğiz.”

 “KOBİ’ler üretimin kılcal damarları

Üretimin özellikle işletme ve girişim bazında yüzde 99.85’ini KOBİ’lerin oluşturduğunu aktaran Işık, dünyada ve Türkiye’de üretimin kılcal damarları olduğunu kaydetti.

Kılcal damarları çalışmayan bir vücudun organlarının hareket etmesinin mümkün olamayacağını belirten Işık, şunları ifade etti:

“Türkiye’de istihdamın yüzde 76’sını KOBİ’ler sağlıyor, ihracatımızın da yüzde 56’sını KOBİ’ler yapıyor. Dolayısıyla KOBİ’ler Türkiye için sadece Türkiye için değil, dünya için en önemli üretim merkezleridir. KOBİ’lerin güçlenmesi Türkiye’nin güçlenmesi demektir. KOBİ’lerin büyümesi Türkiye’nin büyümesi demektir. Biz özellikle KOBİ’leri desteklemek için KOSGEB’i çok daha aktif hale getirdik. KOBİ’lerin gelişmesi için KOSGEB son derece etkin projeleri bir bir hayata geçiriyor. Biz KOSKEB’de özellikle küçük ölçekli işletmelerimize arge desteği, inovasyon desteği veriyoruz. Bunları 2015 için sayın Başbakanımızın talimatıyla yüzde 50 oranında artırdık, niye artırdık? KOBİ’lerimiz Ar-Ge’ye, Ür-Ge ve inovasyona daha fazla yönelsinler diye artırdık.”

 “Üniversite mezunları kendi işini kursun”

Işık, her üniversite mezununun devletten atama beklediği bir ülke olamayacaklarının belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Asıl beklentimiz üniversiteyi bitiren gençlerimizin kendi işini kurmasıdır. Bunun için girişimciliğe çok önem veriyoruz. Japonya girişimciliğin kıymetini 17. yüzyılda fark etti. Bugün dünya ticaretinden en fazla pay alan ülkelerden bir tanesi ama geldiği nokta 300 yıllık bir mücadele. Bizim hamd olsun genlerimizde girişimcilik var. Biz girişimci bir milletiz, cesuruz, gözümüz kara. Biraz da bilinçli hareket ettiğimizde başarılı olmamak için bir sebebimiz yok.”

Koalisyon hükümeti kurulmasının Türkiye’ye zarar vereceğini savunan Işık, “7 Haziran’da bir seçim var. Allah muhafaza Türkiye koalisyon dönemine dönerse bir ekonomik kriz daha Türkiye’ye gelebilir. Çünkü dikkat edin son dönemde, özellikle 2001-1994’deki süreçte hep koalisyon dönemleri ekonomik krizlerin yaşandığı dönemler” dedi.