YERLİ OTOMOBİL MARKASI SATAR
Ekim 27, 2015
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Yeni bir fırsat var, bu teknoloji değişirken Türkiye bir marka üretirse satar”
Bir restoranda İzmit Küçük Sanayi Sitesi esnafıyla bir araya gelen Işık, burada yaptığı konuşmada, 1950’li yıllarda kurulan sanayi sitelerinin artık günün şartlarına cevap veremediğini söyledi. Türkiye’de yeni nesil sanayi sitelerinin kurulması gerektiğini ifade eden Işık, bu nedenle bakanlık olarak küçük sanayiden yeşil sanayiye geçiş projesini başlattıklarını kaydetti. Işık, şehir içinde kalan, çağın ihtiyaçlarına cevap vermeyen sanayinin kente uzak olmayan bir yere taşınmasının önemine değinerek, küçük sanayileri modern hale getireceklerini bildirdi.
Sanayide eş değer parça uygulamasını hayata geçirdiklerini anlatan Işık, “Uygulamayla ‘bu parça eş değerdir’ dediğin zaman istediği yerden bu parçayı alabilecek. İlla yetkili servisten almak zorunda değil. Bu, tüketiciye menfaat sağlayacak, 1 liralık parçayı niye 3-5 liraya alsın. Uygulamayla kaza halinde aracın tamir masrafı azalacağı için poliçe masrafı azalacak ve tüketici ile esnaf kazanacak. Yerli üretimi de artırmış olacağız” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de ölçek bazında yerli üretim bizim en önemli önceliğimiz” diyen Işık, bunun için de organize sanayi bölgelerini desteklediklerini söyledi.
“Yerli otomobili Türkiye için çok stratejik alan olarak seçtik”
Türkiye’de yerli işlerden rahatsız olan 2 kesim bulunduğunu belirterek, “Birincisi ithalat lobileri, ‘Ne güzel getirip satıyoruz bizim ekmeğimizle neden oynuyorsunuz.’ İki, ‘Bu adam başımıza bela olur, oturduğumuz koltuğu altımızdan alır’ diyen ufuksuz, kapasitesiz siyasetçiler. Tarih aynen akıyor. Bugün yerli otomobile karşı çıkanlarla o gün Nuri Demirağ’ın uçak üretmesine karşı çıkanlar aynı kafa” ifadelerini kullandı.
“Devrim” otomobil projesi sahiplenilseydi şu anda Türkiye’nin dünyada bir ya da birkaç markasının olabileceğine işaret eden Işık, şöyle devam etti:
“Otomobil projesine niye bu kadar önem veriyoruz? Çünkü otomobilde artık teknoloji değişmeye başladı. Mekanik aksamın da otomobildeki yeri azalıyor. Motor, şanzıman, diferansiyel gidiyor yerine batarya ve elektrikli tahrik sistemleri geliyor. Artık daha çok sensör teknolojisi otomobilin içine giriyor. Donanım ve yazılım otomobilin önemli maliyetini teşkil etmeye başladı. Yeni bir fırsat var, bu teknoloji değişirken Türkiye bir marka üretirse satar. Güçlü bir iç pazarımız var, bir de bizim gönül coğrafyamız var. Türk markası bile onları cezbediyor. Bugün Erbil’de satılan ürünlerin yüzde 80’i Türk markası ama şundan da emin olun 5-6 sene sonra bu teknoloji de olgunluğa erişecek ve pazara girmek mümkün olmayacak. Bunun için yerli otomobili Türkiye için çok stratejik alan olarak seçtik.”
Işık, yerli otomobil konusunda izledikleri politika hakkında katılımcılara bilgi vererek, Türkiye’nin menzili uzatılmış elektrikli aracı ve içten yanmalı motorunun da olacağını vurguladı.
Dizel motorları Türkiye’de geliştirmekle ilgili projeyi TÜBİTAK’ta başlattıklarını aktaran Işık, şunları kaydetti:
“15-17 kilovatsaatlik batarya düşünün. İzmit’in içinden bir ay çıkmadınız. Günde 100 kilometreye kadar telefonunuzu şarja takar gibi akşamdan bataryayı şarja takacaksınız. 100 kilometreye kadar gezeceksiniz. Günde 2-2,5 liralık şarj maliyetiyle ama memleketinize gitmeniz lazım. Başka bir arabayla mı gideceksiniz, olmaz. Onun için arabanın arkasına küçük bir jeneratör koyuyoruz. Bu jeneratör benzinli, dizel ve LPG’li olabilir. Araç giderken batarya zayıfladı, jeneratör devreye giriyor hem elektrik motorunu besliyor hem de bataryayı şarj ediyor. Türkiye’nin her yerine istediğiniz gibi gidebilirsiniz, benzinin, mazotun ve LPG’nin olduğu her yere rahatlıkla gidersiniz. Şimdi en iyi araba 100 kilometrede 5 litre yakıyor, bazıları 9-10 litreye kadar çıkıyor. Şimdi bu araçta hedefimiz, 100 kilometrelik bir yolu 2 litre benzinle gitmek veya mazotla gitmek. Tasarruf olur mu? Türkiye’nin petrole bağımlılığı azalır mı, azalır. Aile ekonomisine ciddi katkı olur. Büyük şehirlerdeki hava kirliliğini de büyük oranda ortadan kaldırır. Birkaç sene sonra belki yollarda Apple’ın arabasını göreceğiz. Google insansız çalışan araç yaptı. Herkes yaparken Türkiye niye yapmasın?”
Türkiye’nin istikrarını sürdürmesi durumunda 2020’den önce yerli aracın satışa çıkacağını belirten Işık, bunun için gayret gösterdiklerini bildirdi.
Birilerinin bu projeyi itibarsızlaştırmak için çalıştığını ifade eden Işık, artık Türkiye’de eski siyaset anlayışının olmadığını vurguladı.
Işık, yerli otomobil yapılması sonucunda sanayideki esnafta da ciddi bir teknolojik dönüşüm olacağını dile getirerek, “Daha teknolojik servisler göreceğiz. Yetkili servislik pek çok anlamını yitirecek. İyi yetişmiş kadrolar belki bütün araçlara bakabilecek. Türkiye’nin geleceğini parlak görüyorum. Sadece dikkat etmemiz gereken nokta, Türkiye’nin istikrarını sürdürmesi” değerlendirmesinde bulundu.