Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında Devir Teslim Töreni

Aralık 26, 2013  

IMG_6191

– Eski Bakan Ergün, görevi Fikri Işık’a devretti
– Işık:
– “Bu Bakanlık, ülkemizin geleceğini hazırlayacak en önemli bakanlıklardan bir tanesi”
– “Bakanlığımızın bu güne kadar çok önemli, çok güzel çalışmaları var. Bize düşen bu çalışmaları devam ettirmek.”
– “Bizim ‘Durmak Yok, Yola Devam’ diye bir sloganımız var. İnşallah Bakanlığımızda da ‘Durmak Yok, Yola Devam’ diyeceğiz.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak atanan Fikri Işık, görevi Nihat Ergün’den devraldı.

Işık, Bakanlıktaki devir teslim törenindeki konuşmasına, Bakanlık görevini kendisine tevdi eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederek başladı.

İnsanın kalitesinin zor zamanlarda ortaya çıktığını belirten Işık, şöyle konuştu:

“Bu görevler alınırken herkes çok güzel şeyler söyler, insanların hoşuna giden şeyler söyler ama bu görevlerden ayrılırken söylenen sözler insanların gerçek kalitesini ortaya çıkarır. Sayın bakanımı ben 30 yıldan fazla süredir tanıyorum. Kendisinden çok istifade ettiğim insanların başında geliyor. Bugün, bu konuşmasıyla bizim örnek almakta ne kadar doğru yaptığımızı, sayın bakanımızın siyasete ve ülke meselelerine bakışının yanında ne kadar önemli bir kişilik sahibi olduğunu da burada vurgulamış oldu. Her şeyden önce bu konuşması için çok teşekkür ediyorum.”

Ergün’ün, örnek aldıkları bir kişi olduğunu belirten Işık, 1980’li yılların sonundan beri tanıştıklarını, fiilen aktif olarak AK Parti’nin kuruluş süreciyle birlikte çok yoğun mesailerinin olduğunu söyledi. Işık, “Bizi AK Parti’nin kurucu il yönetimine davet ettiği günü ilk günkü gibi hatırlıyorum. Ondan sonraki süreçte de çok yakın çalışma imkanımız oldu. Ben kendime her zaman şanslı addederim Nihat Ergün gibi bir il başkanıyla il yönetiminde çalışmış olmaktan. Daha sonra sayın bakanımız millet vekilli, ben il başkanı olarak çalışmış olmak onuruna haiz oldum” dedi.

Bakan Işık, Nihat Ergün’den ilkelerin hakim olduğu temiz siyaseti öğrendiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

“Kuralların olmadığı yerlerde kralların oluşacağını, bunun için kuralların hakim olduğu bir yönetim yapısını sayın bakanımızdan çok sık dinledik ve bunun hayata geçmesi noktasında da hem kendi gayretlerini hem de biz onu örnek aldığımız için kendi gayretlerimizi ortaya koyduk.

IMG_6186

Çok şanslıyım. Bakanlığı aldığı günden bu güne kadar Bakanlıktaki kurumsal gelişimi, Bakanlığın başarılarını, çalışmalarını, icraatlarını yakinen takip eden bir kardeşiniz olarak, zannediyorum bu görevi devir alan en şanslı 10 bakan içerisinde kendimi addediyorum. Nihat Ergün beyden bu görevi devralmış olmak benim için hakikaten bir şans, bir onur. Bir de zorluğu var tabii bu işin. Bu kadar yüksek çıtayı daha da yukarıya taşımanın zorluğu var. Ama onu da sizlerle birlikte ve her zaman da sayın bakanımızdan gerekli desteği alacağımızı ümit ederek daha üst noktalara taşıyacağımıza inanıyorum.”

Işık, Ergün döneminde Bakanlığın çok önemli çalışmalar yaptığını, kurumsal yapısını önemli oranda geliştirdiğini bildiğini belirterek, şunları söyledi:

“Bizim de bundan sonra inşallah hep birlikte bu başarı çıtasını çok daha yukarı çıkarmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bunu hep birlikte başaracağız. Bakanlığımıza bu ilk günden benim bakışım, bu bakanlık ülkemizin geleceğini hazırlayacak en önemli bakanlıklardan bir tanesi. Türkiye eğer önümüzdeki dönemde 2023 hedeflerine ulaşacaksa bu mutlaka nitelikli üretimle gerçekleşecek. Yüksek teknolojiye dayalı üretimle gerçekleşecek ama yerli üretimle gerçekleşecek. Dolayısıyla bakanlığımızın bu noktada başat bir rolü var. Bu rolün en iyi şekilde icra edilmesi her birimizin ortak sorumluluğu.”

Beşeri sermayenin nitelikli üretime dönüşmesinin son derece önemli bir alan olduğunu vurgulayan Işık, şunları kaydetti:

“Bakanımızın üzerinde çok hassasiyetle durduğunu bildiğim yazılım sektörünün önümüzdeki süreçte daha da fazla üzerinde durularak, desteklenerek Türkiye’nin ihracatında önemli bir pay elde etmesini özellikle önemseyeceğiz.

Eğitim, bilim ve üretimi ülkemizin geleceği açısından olmazsa olmaz olarak görüyorum. Bakanlığımızın bu güne kadar o noktada çok önemli, çok güzel çalışmaları var. Bize düşen bu çalışmaları devam ettirmek. Bize düşen, sayın bakanımızın bıraktığı noktadan devam etmek. Bize düşen siz değerli çalışma arkadaşlarımızla bu Türkiye’nin geleceğini hazırlama yolunda birlikte yola devam etmek.

Bizim ‘Durmak Yok, Yola Devam’ diye bir sloganımız var. İnşallah Bakanlığımızda da ‘Durmak Yok, Yola Devam’ diyeceğiz.

Ben, tekrar sayın bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Bu güne kadar verdiği tüm emeklerden dolayı kendisine bakanlığımız adına şükranlarımı sunuyorum.”

Konuşması sırasında elektriklerin kısa süreli kesilmesi üzerine Işık hayatın içinde bunların da olduğunu söyledi.

– Nihat Ergün:
– “Yeni dönemde herhangi bir şekilde belediye başkanlığı adaylığı nedeniyle bırakıyor değilim. Herhangi bir soruşturmanın konusu da değilim. Çok şükür öyle bir konuyla muhatap olmadık şimdiye kadar”
– “Allah’a şükür parayla pulla işimiz olmadı. Makamların, mevkilerin geçici olduğunu baştan beri biliyoruz. Bu açıdan gönlümüz rahat”
– “Eğer bir yapı yönetilemeyecek kadar büyürse, orada kendi kendini yöneten birimler ortaya çıkar. Dolayısıyla devletin içinde kendi kendini yöneten birimlerin olması da kabul edilemez”
– “Bu konuya bakış açım bu istikamettedir ve bundan sonra da bu istikamette olmaya devam edecektir”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevini devreden Nihat Ergün, “Yeni dönemde herhangi bir şekilde belediye başkanlığı adaylığı nedeniyle bırakıyor değilim. Herhangi bir soruşturmanın konusu da değilim. Çok şükür öyle bir konuyla muhatap olmadık şimdiye kadar” dedi.

Ergün, bakanlık görevini AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık’a devretti. Devir teslim töreninde konuşan Ergün, bugünün, kendisi için çok yeni ve çok sevinçli bir gün olduğunu söyledi.

Basın mensuplarına, yaklaşık 5 yıl boyunca Bakanlığın çalışmalarına gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkür eden Ergün, “Çalışmalar önemli oranda kamuoyuyla paylaşıldı. Basın mensubu arkadaşlarımız, çalışmalarımıza çok önemli katkılar sağladı. Onlara çok teşekkür ediyorum. Birçok toplantıda sizlerle birlikte olduk. Umarım aramızda kırıcı bir olay yaşanmamıştır, ben hatırlamıyorum ama yine de göremediğimiz, farkında olmadan kırdığımız bir arkadaşımız varsa da onların da hakkını helal etmelerini isterim” diye konuştu. Bunun üzerine basın mensupları da “Helal olsun” diyerek karşılık verdi.

Bakanlıktaki ve ilgili kuruluşlardaki çalışma arkadaşlarına da teşekkür eden Ergün’ün “Tabii bu bir idare sürecidir. Onlarla da zaman zaman tartışmalarımız olmuştur. Acı tatlı hatıralarımız vardır. Söylediğimiz sözler belki ara sıra onlara dokunmuş olabilir. Bu amaçla birine bir şey söylediğimi hatırlamıyorum ama eğer olduysa onlardan da haklarını helal etmelerini istiyorum” demesi üzerine, Bakanlık personeli de “Helal olsun” dedi.

Bakanlıkların, takdirle gelinen ve takdirle gidilen makamlar olduğunu belirten Ergün, şunları kaydetti:

“Kimsenin şöyle bir düşünce içinde olması doğru olmaz. Hani, ‘Gelinmesi takdir edilince iyi, gidilmesi takdir edilince kötü’ olmaz. Çünkü bu makamların usulü budur. Takdirle gelirsiniz, takdirle gidersiniz. Bunlar bir hak değil, bir görevdir. Bu işler, bu makamlar hiçbirimizin hakkı olan makamlar değildir. Dolayısıyla bunu bir hak olarak algılarsa göreve gelenler, görevden giderken de haksızlık olarak algılamaya başlarlar. O nedenle bu tür makamlara bir takdirle gelindiğini, bunun bir hak değil, görev makamı olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla gelirken de iyi, giderken de iyi. Böyle görmek gerekir. Onun için bugün, giderken de bizim mutlu günümüz.”

“Görevi uzun yıllar çalıştığımız arkadaşıma teslim ettiğim için mutluyum”

Ergün, 30 yılı aşkın bir zamandır, 18 yaşından bu yana siyasetin içinde olduğunu ve Allah’ın kendisine çok güzel görevler yapmayı nasip ettiğini dile getirdi.

AK Parti kurulurken, partinin kurucu il başkanı olduğunu, Fikri Işık’ın da kurucu il başkan yardımcısı olduğunu anlatan Ergün, “Birlikte uzun yıllardır çalışıyoruz. Şimdi bugün benim için en mutlu günlerden biri de yine bu görevi birlikte, uzun yıllardır çalıştığımız Kocaeli milletvekili arkadaşımıza teslim ediyor olmamdır” ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar partide üstlendiği görevler için de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Ergün, şöyle devam etti:

“Biz de onu mahcup etmemek için elimizden gelen çabayı, gayreti gösterdik. Bugün başka bir arkadaşımız görevlendiriliyor ve 5 yıllık bakanlık süreci sona ermiş oluyor. Zaten kısa bir süre sonra sona erecekti. Bizim 3. dönemimiz. Sivil hayata hazırlık için de bir zamana da ihtiyacımız vardı açıkçası. Çünkü 3. dönemden sonra artık siyasi görevlerde, parlamenter düzeyde bir siyasi görev yapmayacağız ama sivil hayatta da mevcut birikimlerimizi bir şekilde değerlendireceğiz. Sivil hayatta da milletimize hizmet edeceğimiz birçok iş kolu olacaktır. Bizim de ona kendimizi hazırlamamız lazım.

Ayrıca bu görevi bize tevdi ederken, omuzlarımıza bir yük yüklenmişti. O yükü yüklerken de şimdi bu yükü kaldırırken de sayın Başbakanımıza teşekkür ediyorum. Omuzlarımızdan büyük bir yük kalkıyor ve bize, önümüzdeki süreçte sivil hayata hazırlanmak için güzel de bir zaman kalmış oluyor. Ben bu zamanı arzu ediyordum ve bunu yakın çevreme de sık sık ifade ediyordum. ‘Keşke böyle bir zaman olsa, uygun bir kabine değişikliğinde bu zaman bize tanınsa’ diye ifade ediyordum. Herhalde Cenab-ı Allah bu dileklerimizi dua saydı ve onu kabul etmiş bulunuyor. Çok şükür, onu bir dua olarak saydığı ve kabul ettiği için. Muhtemelen sayın Başbakanımız da bu dileğimizi bir şekilde işitmiş olmalı ki o da bu dileğimizi gerçekleştirildi ve bu sivil hayata hazırlanma fırsatını bize verdi. Onun için kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.”

“İnsanları neyin yoldan çıkardığını biliyorum”

Ergün, bu değişikliklerin elbette bir takdir meselesi olduğunu ancak içinde bulunan konjonktürden dolayı farklı değerlendirmelerin de olduğunu söyledi.

Bunların da gayet normal olduğunu ifade eden Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazı arkadaşlarımız belediye başkan adayı oldukları için bakanlığı bıraktılar. Bazı arkadaşlarımız birtakım iddialar ve soruşturmanın selameti açısından bıraktılar. Benim bir belediye başkanlığıyla alakalı bir rolüm olmayacak. Yani yeni dönemde herhangi bir şekilde belediye başkanlığı adaylığı nedeniyle bırakıyor değilim. Herhangi bir soruşturmanın konusu da değilim. Çok şükür öyle bir konuyla muhatap olmadık şimdiye kadar. İnsanları neyin yoldan çıkardığını biliyorum. İnsanları servet arzusu, şehvet arzusu, şöhret arzusu yoldan çıkarır. Bunların ne kadar yoldan çıkarıcı işler olduğunu biliyoruz. Allah’a şükür parayla pulla işimiz olmadı. Makamların, mevkilerin geçici olduğunu baştan beri biliyoruz. Diğer konularla da bir ilgimiz olmadığını herkes biliyor. Bu açıdan gönlümüz rahat. Sevdiklerimizin de gönlünün rahat olması lazım.”

“Devletin içinde kendi kendini yöneten birimlerin olması kabul edilemez”

Bugünlerde birtakım “cemaat tartışmalarının” da söz konusu olduğuna işaret eden Ergün, tüm toplumlarda cemaatlerin, tarikatla, mezheplerin olduğunu ve olacağını ifade etti.

Bunların, toplumun önemli dinamikleri olduğunu ve toplumun inşasında önemli görevler de görebileceğini belirten Ergün, şunları söyledi:

“Ancak devletle ilişkilere gelince, bu ilişkilerin boyutu farklıdır. Çünkü devlet, herkesin ortak organizasyonudur. Tüm vatandaşların, tüm inanç gruplarının. inananların, inanmayanların, farklı ideolojilerde olanların ortak organizasyonunun adı devlettir ve devletin çalışma esasları bellidir. Anayasa, kanunlar ve diğer mevzuat hükümlerince çalışır. Devlet içerisinde her fikirden, her mezhepten, meşrepten insan kamu görevlisi olarak görev alabilir. Yalnız bu ortak organizasyonda çalışırken, insanlar kamu görevlisi olduklarını unutmadan mezheplerini ve meşreplerini dışarıda bırakmasını bilmelidir. Eğer onları dışarıda bırakamazlarsa işler karışır, devlet devlet olmaktan çıkar. Onun için devletle ilişkisi olan insanlar, buna hassasiyet göstermelidirler. Eğer bir yapı yönetilemeyecek kadar büyürse, orada kendi kendini yöneten birimler ortaya çıkar. Durumdan vazife çıkaran birimler ortaya çıkar. Dolayısıyla devletin içinde kendi kendini yöneten birimlerin olması da kabul edilemez. Devletin hangi esaslara göre çalışacağı bellidir. Devlet bunlara bakar, bunlarla hukuk içerisinde mücadele eder. Çünkü devletler bunu kabul edemezler. Cemaatlerde, diğer topluluklarda eğer buna dikkat ederlerse, yönetilemeyecek kadar büyük yapılar oluşmuş ve bunlardan bir kısmı kendi kendini yönetmeye, özerklik ilan etmiş, durumdan vazife çıkarıp başka işler yapmaya yönelmişlerse, onların da bunu dikkatle takip etmesi ve hem kendilerine hem topluma zararlı unsurlar haline gelmesinin önüne geçmelidirler. Bu konudaki kanaatlerim budur. Bu konuda da bazı değerlendirmeler yapıldığı için bunu da ifade etmek istedim. Bu değerlendirmeler gerçeği yansıtmayan değerlendirmelerdir. Bu konuya bakış açım, bu istikamettedir ve bundan sonra da bu istikamette olmaya devam edecektir.”

Fikri Işık çok çalışkan ve çok dürüst bir kardeşimizdir”

Kendisinin için artık bakanlık süresinin dolduğunu belirten Ergün, böyle bir süreçte görev alan Fikri Işık’a başarılar diledi.

Işık’ın, çok çalışkan ve çok dürüst olduğunu dile getiren Ergün, bu iki önemli özelliğin, bakanlığın bundan sonraki faaliyetlerinde çok işe yarayacağını ifade etti. Ergün, “Kendisine başarılar diliyorum. Yine Kocaeli’den bir arkadaşımızın görevlendirilmesine çok sevindim. O açıdan yine mutlu bir gün” dedi.

Konuşmaların ardından imzalar atıldı ve Ergün ile Işık, birbirlerine çiçek takdim etti.

Bir gazetecinin “Sizin değişmeniz bizim için sürpriz oldu, nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine Ergün, “Sürpriz olmadı gayet güzel oldu” dedi.

Daha sonra birlikte bakanlık makamına çıkan Ergün ile Işık, bir süre burada sohbet etti. Bakan Işık, Ergün’ü daha sonra arabasına bindirerek uğurladı.