“GERİ ADIM ATMADIK, ATMAYACAĞIZ”

Temmuz 26, 2015  

GERİ ADIM

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Çözüm Süreci ile temel amacımız, bin yıldır bu topraklarda birlikte yaşayan insanların kardeşliğini güçlendirmekti. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Bu hedeflerimizden zerre kadar geri adım atmadık, atmayacağız” dedi.

AK Parti Kocaeli 79. İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan Işık, 7 Haziran seçiminde ortaya çıkan tabloyu bir fırsat bilerek, Türkiye’yi terör yoluyla dize getirmeye çalışan bazı mihrakların oynamak istedikleri oyunları ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin buna verdiği cevabı herkesin gördüğünü belirtti.

Türkiye’nin çok uzun yıllardır terörle mücadele eden bir ülke olduğunu vurgulayan Işık, terörün ne olduğunu, teröristler arasında bir ayırım yapmamanın ne kadar önemli olduğunu en iyi bilen ülkenin Türkiye olduğunu ifade etti.

 “Terörist noktasında ayırım da yapmayız”

Işık, Türkiye açısından DAEŞ, PKK, sol ve paralel terör arasında hiç bir fark olmadığına işaret ederek, “Hele hele yüce dinimizi kullanarak, küresel güç merkezlerinin hedeflerine alet olarak terör yapan DEAŞ bizim için çok tehlikeli bir terör örgütüdür. Bu noktada AK Parti’ye ve Türkiye’ye yönelik bir algı operasyonuyla Türkiye’nin elini zayıflatmak, gücünü sınırlamak isteyenler son günlerde ne kadar büyük bir yanlışın içinde olduklarını eminim görmüşlerdir. Biz terörün her türlüsüne karşıyız. Terörist noktasında ayırım da yapmayız. Ama dinimizi ve etnik kökenleri kullanarak terör faaliyetleri yapanlar noktasında da geçmişten gelen tecrübelere dayanarak daha hassasiyetle dururuz” diye konuştu.

   “Terörle mücadelenin en etkin yöntemi demokrasi içerisinde mücadeledir”

Özellikle terörün demokrasi açısından ne kadar büyük bir tehdit olduğunu bildiklerini ama terörün demokrasi içerisinde kalınarak çözülmesi gerektiğini de çok iyi bildiklerini belirten Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kısa dönemde demokrasi dışındaki eğilimlerin güçlenmesi bizi aldatmamalı. Demokrasi zor bir rejim ama terörle mücadelenin en etkin yöntemi demokrasi içerisinde mücadeledir. Fakat bazıları demokrasiyi bir zaaf rejimi olarak görüyor. Özellikle terörle bir ülkeyi teslim alacağını zannediyor. Türkiye 1990’lı yıllarda terörle mücadelede demokrasi dışına eğilimini çokça gösterdi. Bundan dolayı da hem halkımız mağdur oldu hemde devletimizin ve ülkemizin bütünlüğü ciddi yara aldı. Biz terörle sonuna kadar mücadele edeceğiz ama bizim milletimizin unsurları arasında en küçük bir ayrışmaya da müsaade etmeyeceğiz.”

“Zerre kadar geri adım atmadık, atmayacağız”

Işık, demokrasi standartlarını yükseltmek için her türlü gayretli çalışmayı gösterdiklerine işaret ederek, “Çözüm Süreci’nde iyi niyetle büyük adımlar attık. Çözüm Süreci ile temel amacımız, bin yıldır bu topraklarda birlikte yaşayan insanların kardeşliğini güçlendirmekti. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Bu hedeflerimizden zerre kadar geri adım atmadık, atmayacağız” ifadesini kullandı.

7 Haziran’daki seçim sonuçlarını fırsat bilen PKK terör örgütünün bölgedeki olayları da bahane ederek Türkiye’yi dize getirmeye yeltendiğine dikkati çeken Işık, PKK’nın Suruç’ta yaşanan ve 32 cana mal olan o elim olayı fırsata dönüştürerek Türkiye’de fiilen tekrar terörü ayağa kaldırmaya çalıştığını aktardı.

 

“300 genç toplanacak da bir tek HDP’li bunların yanına gitmeyecek”

Işık, bazı şeyleri sesli düşünmekte bir beis görmediğini belirterek, şöyle devam etti:

“Daha önce aşısı sol bir terör örgütü mensubu kolaylıkla IŞİD’çi oluyor. Nasıl oluyorsa, sosyolojik olarak benim bunu izah etmem mümkün değil. Gidiyor, HDP’nin Adana ve Mersin binalarına bomba gönderiyor, IŞİD organizasyonu altında. Orada bir insanımız hayatını kaybediyor. Seçimlere 3 gün kala Diyarbakır mitingine yine IŞİD ile uzaktan yakından alakası olmayan etnik bir inanca sahip bir genç kolaylıkla IŞİD’ci oluyor ve Diyarbakır’da HDP mitingine bomba koyuyor. Şimdi bunlar sizin kafanızı karıştırmıyor mu? Hemen sonra Türkiye’nin farklı yerlerinden 300 genç HDP’nin Suruç’taki kültür merkezinde toplanıyor ve bir tek HDP’li o anda o binanın bahçesinde bulunmuyor. Biz bunları biliyoruz. Orada 300 genç toplanacak da bir tek HDP’li bunların yanına gitmeyecek. Akla ziyan bir iş.”

-“Üst akıl Türkiye’ye karşı provokasyon yapıyor”

Işık, “Olaydan saatler sonra canlı bomba olan kişinin nüfus kağıdı, bomba patladığında 8 bin santigrat dereceye ulaşan ısıya rağmen erimeden tertemiz olarak PKK’nın yayın ajansında yayınlanıyor ve sonra polise teslim ediliyor. Eminim ki, güvenlik birimlerimiz, istihbarat birimlerimiz bütün bunları tüm detayları ile ortaya çıkaracak. Ya Suriye’de olduğu gibi PKK uzantılarıyla IŞİD birlikte hareket ediyor Türkiye Cumhuriyeti’ni zayıflatmak için, ya da hem PKK’ya hem DEAŞ’a aynı anda hükmeden üst akıl Türkiye’ye karşı provokasyon yapıyor. Ben başka bir ihtimal aklıma getiremiyorum” dedi.

“Türkiye gücünü elbette gerektiğinde göstermesini bilir”

Bakan Işık, Türkiye’nin sabrının sınamamasını isteyerek, “Hiç kimse Türkiye’nin terörle dize getirileceği gafletine, dalaletine ve ihanetine düşmesin. Türkiye, terörle ve teröristle mücadelesini sonuna kadar sürdürecek. Ama bunu yaparken de asla kardeşlikten, birlikte yaşama arzusundan zerre kadar taviz vermeyecek. Türkiye’nin yol haritası budur” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin artık 12 yıl öncesinin Türkiye’si olmadığına işaret eden Işık, “Artık Türkiye, ‘Kandil’i bombalarken benim şu silahımı kullanamazsın, benim bu silahımı kullanamazsın, şunu yapamazsın’ diye sınırlama koyulabilecek bir ülke değil. Bugün Kandil tamamen milli imkanlarla geliştirdiğimiz silahlarla vuruluyor. Artık Türkiye’de terörden medet umanlar şunu bilsin ki Türkiye, Türkiye’ye düşmanlık yapanlara dünyayı dar edecek güce ve enerjiye sahiptir. Herkes bunu böyle bilsin. Türkiye gücünü elbette gerektiğinde göstermesini bilir” dedi.

Işık, genel seçimlerden önce HDP’ye yaptığı çağrıyı tekrarladığını belirterek, “Ey Selahattin Demirtaş, sana düşen PKK’ya silahsızlanma çağrısını yapmak ve PKK’nın silah bırakması ve artık Türkiye’de terörü bir yöntem olarak kullanmayı terk etmesini sağlamaktır. Halk sana sorumluluğu verdi. Bunun gereğini yerine getirmedikten sonra Türkiye’de senin siyaset yapman her geçen gün zorlaşacaktır. Bakın şuanda kayıplar. Ortalığı ateş çemberine çevirmeye çalışan vandallar ortada, onlar kayıp” diye konuştu.

“HDP’ye çağrımız biran önce aralarına terör örgütüyle mesafe koymaları”

Arzularının, Türkiye’deki terör gruplarının terörden vazgeçmesi ve terörü bir yöntem olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni zayıflatmak için kullanmaktan vazgeçmeleri olduğuna işaret eden Işık, “Bunu yapmazlarsa Türkiye Cumhuriyeti yaptırmasını bilir. Bunu yaptıracaktır. Son dönemde ortaya konulan kararlılık aslında Türkiye’nin gücünün bir daha sınanmaması gerektiğini de gösteren en önemli kararlılıktır. Bu kararlılık bundan sonra hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde sürdürülecektir” açıklamasında bulundu.

Işık, “Özellikle tekrar HDP’ye çağrımız biran önce aralarına terör örgütüyle mesafe koymaları. Terör örgütünün silah bırakmasıyla ilgili her türlü çalışmayı yapmaları, bırakın teröre destek olacak açıklamaları terörü açıkça lanetlemeleridir” dedi.

Işık, sözlerini şöyle tamamladı:

 

“2 polisimiz hunharca katlediliyor, şehit ediliyor, adam terör örgütünü bırakın lanetlemek yerine eski marksist söylemle geçiştirmeye çalışıyor. Bunu Güneydoğu’da HDP’ye oy veren Kürt kardeşimiz dahi çok net görüyor. İnşallah Türkiye bu mücadeleyi başarıyla tamamlayacaktır, hiç kimsenin tereddüdü olmasın. Ama bunu yaparken demokrasiden ayrılmak, demokrasinin sınırlarının dışına çıkmak aklımızdan geçmiyor. Türkiye terörle mücadelesine terör örgütünü tamamen silahsızlandırıp, terör örgütünün terör faaliyetlerini tamamen sonlandırarak kardeşlikten de çözüm sürecinden de vazgeçmeyecek. Bu iki konu bizim aynı anda yürütmemiz gereken iki konudur. Bir terörle mücadele, iki Çözüm Süreci. Bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu topraklarda Allah’ın izniyle kıyamete kadar kardeşçe birlik ve beraberlik içinde yaşamaya devam edeceğiz.”