Işık Gençlerle Demokratik Açılımı mütalaa etti

Eylül 2, 2010  

AK Parti Kocaeli M.Vekili Fikri Işık Kocaeli İl Gençlik Kollarının Toplantısına Katılarak son günlerde ülkemizin gündeminde bulunan ´´Demokratik Açılım´´ üzerine gençleri bilgilendirdi ve İl gençlik kolları yönetimininsorularını cevapladı.


Üniter Devletin Bileşenleri Tartışmaya Açılmayacaktır


Resmi dil, bayrak ve üniter devletin hiçbir unsuru tartışmaya açılmayacaktır. Resmi dil çalışması yapılmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin Anayasamızda açıkça belirtilen 3. maddesince 3-(2) Resmi dili Türkçedir. Bu tartışılmazdır. Son dönemlerde bu üniter devletin asli unsurlarını,değiştirilemez anayasa hükümlerinin tartışmaya açıldığını belirten korku üretmeye çalışan muhalefet çevreleri, insanları en kolay kontrol etme noktasının korku olduğunu düşünerek hareket etmektedirler.

 


Açılım süreci 3 Kasım 2002´de başlatılmıştır


Açılım startı 3 Kasım 2002´de verildi. Bu start ile Türkiye´de hızlı bir gelişme ve kalkınmanın yolu açılmıştır. Bunun yansımaları Güney Doğu bölgemizde de görülmeye başlanmıştır. Kendisini bölgenin temsilcisi belleyen DTP bölgenin hassasiyetleri,ihtiyaçları dışında çözümsüzlük siyaseti üretmeye girişmiş ve artık gücünü yitirmeye bu süreç ile başlamıştır. Bu doğrultuda sırası ile 2004, 2007, 2009 yerel ve genel seçimlerinde AK Parti hizmetlerinin karşılığını Güneydoğu´da halkın teveccühü ile bulmuştur. Ağırlıklı olarak da DTP gibi etnik milliyetçilik yapan bir partinin üzerinde oy oranları almıştır ve bölgede çözüm adına katkıda bulunmayan bölgenin sorunlarını görmezden gelen CHP ve MHP bu bölgede etki gösterememiştir.AK Parti´nin 2002 seçimlerinde başlattığı bu açılım süreci ile kucaklayıcı, hizmet ve çözüm odaklı siyasetini sergilemektedir.


Güneydoğu ayrılıkçı unsurların istismar alanı


Güneydoğu´ daki sorun dış odakların bölgeye etkisi ve terör örgütünü kaşıma ile gerçekleşti. Güneydoğu ayrılıkçı unsurların istismar alanı haline böylece gelmiştir. Bölgede Eğitim, Sağlık ve Kalkınma alanında devletin aksayan yönleri sürekli istismar edildi. Ancak AK Parti Sağlık, Eğitim ve Sosyal adalette, kalkınmada gerçekleştirdikleri olumlu işler ile istismar alanlarını birer birer kapatmaya başladı. Köydes projesi ile Türkiye genelinde susuz köy kalmamış ise bi istismar alanı daha kapatılmıştır.Artık ambulansın ulaşamadığı köyümüz yok. Kar paletli ise alınmış, helikopter ve uçak ambulansına kadar bunlar hizmet vererek istismar alanlarını kapatıyor.Tabi bu kapatılan istismar alanları birilerinin hesaplarını bozacaktır…


Yasaklar istismarları da besledi


12 Eylül´ de Kürtçenin yasaklanmasının topluma ne yararı olmuştur. Kürtçeyi yasaklayarak sündürme politikaları izleyenler istedikleri gibi bir sonuç mu? Almışlardır. Yasaklı dönemde kürt orjinli santçılarımızın kasetleri tezgah altı tabiri ile piyasada 1 milyon gibi rakamlar ile satışlar elde etmiştir. Ne varki rahmetli Özal´ın döneminde demokratik olarak bir serbesti gelişmiş, bu kaset satışları düşüş göstermiştir. Güneydoğuda devletin halkına sunacağı mesaj okuma-yazma oranı düşük olan kesime dil sorunu gibi nedenlerle ulaşmaması bölgede illegal yapılanmaların ürünü olan roj tv için istismarı besletmiştir. Fakat eleştirlmesine rağmen TRT Şeş bu istismar alanını da yavaş yavaş kapatmaktadır. 12 Eylül´de yasaklanan kürtçe köy isimleri ve birey isimleri bu hususta korkusu olanların düşüncelerinin aksine daha fazla yasaktan beslenmiştir. Dün kürtçeden korkan çevreler yasakla bi yol alabileceklerini iddia etmişler ve hükümetimizin Diyarbakır´da açacağı kürtçe kursları bile eleştirmişlerdir ama bugün bakıyoruz açılan kurlar rağbet görmekte sıkıntı çekiyordur. Çözümü başka yerlerde aramanın kimseye faydası olmayacaktır.

 


Dağa bölgedeki gelişmenin ve hizmetin duyurulması örgütün tasfiyesi için önemli katkı sağlayacaktır


Dağdaki 5-10 bin civarı teröristin tasfiyesi için bölgedeki halkın, ailelerin, vatandaşlarımızın, dağda örgütçe kandırılmış olan insanlara Güneydoğu ´daki kalkınmayı , gelişmeyi, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetleri aktarmasının katkısı ile olumlu sonuçlar doğuracağını bekliyoruz. İnsanlarımızı yıllarca istismar çevreleri bölgenin yol, su, elektrik, sağlık imkanları eksiklikleri noktasında sürekli tahrik ettiler.Güneydoğu da sürekli bu odaklar bir yara var ise onu kaşıma yönünde hareket edip dağa çıkış için teşvikte bulunmuşlardır. Dağda iki tip örgüt mensubu var eyleme karışmış ve eyleme karışmamış olmak üzere.Bu doğrultuda terör örügütünün bir an önce devletimizin adaletine teslim olmalarını ve tecelligahının sonuçlarını kabul etmelerini yararlarına olacağını belirtmek istiyorum.


Bizi bölücülük ile itham edenler Türkiye´nin belli bölge ve ideolojisinde siyaset yapmaktadırlar


AK Parti haritada baktığınızda yurdun dört bir yanına dağılmış bir yapıdadır. MHP, CHP ve DTP ise sahil, güney ve iç kesimlerde sıkışmış vaziyettedir. Bu da gösteriyor ki, AK Parti Türkiye´nin ve Milletin partisidir. Etnik bir bölgenin, belli bir kesimin, sadece belli bir ideolojinin partisi değildir.Hal böle ise nereden bölücü olduğumuzu çıkartmaktadırlar. Aksine bu siyasi partilerimiz zümreci, etnitist ve ideoloji taraftarı olduğu aşikar ise bizi itham ettikleri ile doğrudan kendileri muhattap olma durumunda kalırlar.