“SANAYİMİZİN REKABET GÜCÜ İÇİN ÖNCE ENERJİ VERİMLİLİĞİ”
Mayıs 12, 2016
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık:”Sanayimiz rekabet gücünü kazanacaksa önce enerji verimliliğine odaklanacak.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Sanayimiz rekabet gücünü kazanacaksa önce enerji verimliliğine odaklanacak. Bir birim üretmek için şu anda kullandığımız enerjinin yarısını kullanmak durumundayız. Bu, Türkiye’nin enerji arz güvenliğine de hizmet edecek, Türkiye’nin ithalatını da çok ciddi azaltacak bir anlayıştır.” dedi.
Kartepe ilçesinde atık pillerin çevre kirliliğine neden olmayacak şekilde geri kazanım ve bertarafının gerçekleştirilmesi amacıyla TÜBİTAK MAM Kimyasal Teknoloji Enstitüsü yürütücülüğünde kurulan ve işletmeciliğini Exitcom firmasının yaptığı Türkiye’nin ilk Atık Pil Geri Kazanım Tesisi, törenle hizmete girdi.
Bakan Işık, burada yaptığı konuşmada, tüm laboratuvar, yazılım ve altyapı çalışmaları, fabrika ve prototip üretimi yüzde 100 yerli olarak tamamlanan tesisin, tek vardiyada, yılda 300 ton atık pil işleme kapasitesine sahip olduğunu belirterek, bilimi, teknolojiyi, çevreyi, kalkınmayı, üretimi ve enerji tasarrufunu aynı anda sunduğunu söyledi.
Bakanlık olarak yerli, yenilikçi ve yeşil üretim anlayışıyla çalışmalarını yürüttüklerini dile getiren Işık, “Türkiye, ölçek bazında ne üretebiliyorsa yerli üretmelidir ve bunu yaparken özellikle yenilikçi üretime de odaklanmalıdır. Sadece yerli üretmek bize yetmiyor, üretimimizin yenilikçi olması, rekabet gücümüzü arttıracak bir üretim anlayışı bizim için son derece önemli. Bunun için de Ar-Ge ve inovasyona çok önem veriyoruz.” diye konuştu.
Bakan Işık, “yeşil üretim” yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Yeşil üretimden kastımız da biz üretim yaparken insana ve çevreye saygılı olmak zorundayız. Üretim yaparken insanı, çevreyi, doğayı dışlayan bir anlayış bizim anlayışımız olamaz. Yapacağımız üretim insana saygılı olacak, havamızı, suyumuzu ve toprağımızı kirletmeyecek. Bu bizim temel anlayışımız.” ifadelerini kullandı.
“Aynı birim malı üretmek için daha az enerji kullanmalıyız”
Sürdürülebilir üretim kavramının son yıllarda dünyada çokça kullanılan ve üzerinde sık durulan konuların başında geldiğine dikkati çeken Işık, şöyle devam etti:
“Sürdürülebilir üretimden kastımız, teknoloji verimlilik artışıyla aynı değerde üretimi yapmak için daha az doğal kaynak, daha az su ve daha az enerji kullanmalıyız. Bir birim malı üretmek için OECD ortalaması bir birim enerji kullanmaksa, Türkiye’de biz maalesef aynı birim malı üretmek için 1,5 birim enerji kullanıyoruz. Bu rakam Almanya ve Japonya’da 0,75, yani Türkiye’nin yarısı kadar. Sanayimiz rekabet gücünü kazanacaksa önce enerji verimliliğine odaklanacak. Bir birim üretmek için şu anda kullandığımız enerjinin yarısını kullanmak durumundayız. Bu, Türkiye’nin enerji arz güvenliğine de hizmet edecek, Türkiye’nin ithalatını da çok ciddi azaltacak bir anlayıştır. Buna odaklanmak durumundayız. Yani aynı birimi üretmek için daha az doğal kaynak, daha az su ve daha az enerji kullanmalıyız. İkincisi, bu üretimi yaptığımızda üretimin sonucu olarak ortaya çıkacak atığın minimum olması önemlidir. Üçüncüsü de ortaya çıkan atığın geri dönüşüm yoluyla tekrar ekonomiye kazandırılması, çevreye zarar vermesinin engellenmesi. Sürdürülebilir üretimden kastımız bu.”
Bakan Işık, pillerin günlük hayattaki yaygın kullanımına işaret ederek, “Otomotiv teknolojisi hızla değişiyor, artık içten yanmalı motorlar yerine bataryayla çalışan elektrikli araçlar dünyamıza giriyor. Bunların bertarafı ve çevreye zararının önlenmesi başlı başına bir problem alanı. Bu açıdan burada hakikaten çok önemli bir tesisin açılışını yapıyoruz. Bu tesisi biz Türkiye’ye örnek göstereceğiz.” diye konuştu.
“Ne olur pillerinizi gelişi güzel atmayın”
Atık Pil Geri Kazanım Tesisi’ nin TÜBİTAK açısından da son derece güzel bir örnek olduğunu aktaran Işık, şunları kaydetti:
“Bu tesisin komple tasarımı, mühendisliği ve prototip üretim noktasında TÜBİTAK rol aldı. Müşteri kurum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız. Burada bilim var, burada dünyada kullanılan en iyi teknolojilerden biri var, burada kullanılmış pillerin bertaraf edilerek içerisindeki değerli metallerin çıkarılmasıyla ilgili bir üretim var. Burada üretilmediği zaman çevreye verilecek zararın engellenmesi var ve burada elde edilen değerli metallerin tekrar sanayide kullanılması var. TÜBİTAK, bu projeyi geliştirdiği için bu şirketimizin cirosundan belli bir payı da bilgi ve teknolojinin lisansı olarak ödenecek.
Hem TÜBİTAK’ın devlet bütçesine bağımlılığı azalacak hem de oradaki çalışanlarımızın bu projeyi geliştiren mühendislerimizin burada üretilen her değerden bir geliri olacak. Bizim TÜBİTAK için çizdiğimiz asıl misyon bu. TÜBİTAK bilimsel araştırmaları yapacak, teknolojiyi geliştirecek ama raflarda bırakmayacak. Bunu hemen sanayinin emrine sunacak. Sanayicimiz de bunu alıp üretecek, hem kendi kazanacak hem TÜBİTAK kazanacak hem de ülkemiz kazanacak.”
Işık, toplumda çevreye zararı olacak pillerin toplanması konusunda bir farkındalık oluştuğunu aktararak, “Bir kez daha buradan bütün halkımıza seslenmek istiyorum, ne olur pillerinizi gelişi güzel atmayın. O pilleri uygun şekilde muhafaza edin ve pil bertaraf tesisine gidecek şekilde ilgililere teslim edin. Buna belediyelerimizin de büyük hassasiyet göstermesi gerekiyor. Belediyelerimizin kullanılmış pilleri toplamakla ilgili özel bir çalışma yapmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye için öncü bir proje”
TÜBİTAK MAM Başkanı Bahadır Tunaboylu da açılışını gerçekleştirdikleri tesisin KAMAG 1007 projesi kapsamında kurulduğunu belirtti.
Türkiye’de enerji depolama sistemlerinin gelişmekte olduğunu dile getiren Tunaboylu, “Pil, elektronik sanayisinin bundan sonra vazgeçilmezlerinden. Elektronik aletlerin çoğunda pilleri taşıyoruz, hayatımızın bir parçası. Bu enerji depolama sistemlerinde mangal ve çinko içerikli piller ülkemizde kullanılıyor. Avrupa’da da tüketiliyor. Bu, Türkiye için öncü bir proje niteliğinde.” diye konuştu.
Tunaboylu, birçok ülkenin atık pillerdeki değerli metalleri tekrar kazanma çalışmalarında ciddi yol aldığını vurgulayarak, “Bu çıkacak olan madenlerimize bakacak olursak metalik çinko, mangan karbon tozu, demir, çinko. Bunlar değişik sanayilerimizde girdi malzemesi olacaklar. Bunlar boya, kimya, demir çelik ve madencilikte yoğun olarak kullanılacağını öngörüyoruz. Atık pillerin yaklaşık olarak yüzde 90’nını oluşturan çinko, karbon, alkali atık pillerin çevreye ve insan sağlığına zarar vermeden devreye alınması, bertaraf edilmesi ve ekonomik kullanıma sunulması ülkemiz için çok önemli bir kazanım olacak.” değerlendirmesinde bulundu.