TÜBİTAK BİLİM, ÖZEL VE TEŞVİK ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
Aralık 3, 2015
TÜBİTAK 50. Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, geçen yıl Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payının ilk defa yüzde 1 seviyesini geçtiğini ifade ederek, “Yüzde 1 seviyesi, Türkiye’nin hedefleri için asla yeterli değildir. Önümüzdeki dönemde bu oranı artırmaya devam edeceğiz ve gelişmiş ülkelerdeki yüzde 2-3 seviyesine çıkaracağız” dedi.
TÜBİTAK 50. Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlendi Bakan Işık, burada yaptığı konuşmada, verilen ödüllerin bilim insanları için ciddi bir moral ve motivasyon değeri taşıdığına inandığını söyledi. Aziz Sancar’ın kimya dalında Nobel ödülü kazanarak, Türkiye’yi gururlandırdığını hatırlatan Işık, “Önümüzdeki süreçte bilimsel faaliyetlerini Türkiye’de sürdüren bilim insanlarımızın da böyle prestijli ödüller kazandığı, hatta Türkiye’de çalışan yabancı bilim insanlarının bu ödüllere aday olduğu bilim ekosistemini hep birlikte inşa edeceğiz. Tarih boyunca bilimin belli merkezlerde serpilip gelişmesine dikkat edersek, bugün yapmamız gerekenleri daha doğru analiz edebiliriz. Bağdat, İskenderiye, Semerkand, Atina, Endülüs, Floransa gibi tarihi tecrübeler, günümüzde Silikon Vadisi gibi örnekler, bilim ve teknolojinin ekosistem meselesi olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.
Geçmişte Müslüman Türk dünyasının, bilim ve düşüncenin gelişimine çok değerli katkılar sağladığına işaret eden Işık, “Fuat Sezgin Hocamızın çalışmalarında da ortaya koyduğu üzere, özellikle Orta Çağ döneminde Müslümanlar dünyada bilimin, teknolojinin, düşüncenin taşıyıcısı ve geliştiricisi oldular. Optikte İbn-i Heysem’in, matematikte Harizmi’nin, mekanikte El Cezeri’nin, tıpta İbn-i Sina’nın, sosyolojide İbn-i Haldun’un, metafizikte İbn-i Rüşd’ün ve daha nicelerinin çalışmaları, bugünkü bilimsel birikimin oluşmasında kilit rol oynamıştır. İşte biz bu toprakları, toplumu yeniden bilimin, özgür düşüncenin, sanatın çok güçlü şekilde hayat bulduğu, değerli bilim insanlarının yetiştiği bir ekosistem haline getirmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmeyi hedefliyoruz”
Işık, Türkiye’nin daha fazla bilgi üreten, ürettiği bilgiyi ticarileştiren ve dünya pazarlarından daha fazla pay alabilen bir ülke haline gelmesini istediklerini bildirdi. Türkiye’nin son 13 yılda üst-orta gelir grubuna yükseldiğini kaydeden Işık, şöyle devam etti:
“Yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmesini hedefliyoruz. Eğitim sistemimizde yapacağımız uygulamalarla, çocuklarımıza erken yaşlarda bilim sevgisi kazandıracak bilim merkezlerimizle, yükseköğretim reformuyla, ülkemizde bilimsel düşünceyi hakim kılmaya çalışıyoruz. Konya, Kocaeli ve Bursa’da kurmuş olduğumuz bilim merkezlerini diğer illerimizde de kurarak, bilim sevgisini daha erken yaşlarda çocuklarımıza kazandırmak istiyoruz. TÜBİTAK’ta başlattığımız Temel Bilimler Burs programını bu açıdan çok önemsiyoruz. Araştırma altyapılarına, üniversitelere, akademisyenlerimize sağladığımız desteklerle, Ar-Ge’ye ayırdığımız ciddi kaynaklarla, Türkiye’de bilimin gelişmesine öncülük ediyoruz.”
Üretilen bilginin teknolojiye dönüşmesi için de mevcut mekanizmaları iyileştirmeye devam ettiklerini dile getiren Işık, artık bilgisi, teknolojisi, patenti, lisansı, tasarımı, fikri mülkiyet hakları Türkiye’ye ait üretim süreçlerini yaygınlaştıracak adımlar attıklarını vurguladı. Uzay, nanoteknoloji, biyoteknoloji, enerji, savunma gibi alanlarda uygulamalı bilim çalışmalarını desteklemeye öncelik verdiklerinin altını çizen Işık, teknopark, teknoloji transfer ofisi ve mükemmeliyet merkezleriyle bilimsel bilginin ticarileşmesi için gerekli altyapıları inşa ettiklerini anlattı.
“Reformcu kimliğimizi sürdüreceğiz”
Işık, geçen yıl Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payının ilk defa yüzde 1 seviyesini geçtiğine dikkati çekerek, “Yüzde 1 seviyesi, Türkiye’nin hedefleri için asla yeterli değildir. Önümüzdeki dönemde bu oranı artırmaya devam edeceğiz ve gelişmiş ülkelerdeki yüzde 2-3 seviyesine çıkaracağız. Maddi kaynakları artırmak, inanın artık Türkiye için mesele değil. Maddi imkanları artırırken, çok daha önemlisi, bilimin tabiatına uygun bir sosyal ve demokratik ortamı inşa etmek için reformcu kimliğimizi sürdüreceğiz. Bütün bu çalışmalarımızda, en büyük gücümüzün bilim insanlarımız olacağını biliyoruz. Ödüle layık görülen bilim insanlarımızı tekrar kutluyor ve teşekkür ediyorum. Programı himayelerinde gerçekleştirdiğiniz Sayın Cumhurbaşkanımıza tekrar şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Bakan Işık ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, ödülleri sahiplerine takdim etti.
TÜBİTAK 50. Bilim, Özel ve Teşvik Ödüllerini kazanan akademisyenler şöyle:
Bilim Ödülü kategorisinde; temel bilimlerde Prof. Dr. Alikram Nuhbalaoğlu (Alıev) ve Prof. Dr. Marat Akhmet, sağlık bilimlerinde Prof. Dr. K. Arzum Erdem Gürsan, Prof. Dr. Özcan Erel.
Özel Ödül Kategorisinde; sağlık bilimlerinde Prof. Dr. Hazire Oya Alpar.
Teşvik Ödülü kategorisinde; Temel bilimlerde Doç. Dr. Ramazan Solmaz, Prof. Dr. Atilla Cihaner, Yrd. Doç. Dr. Seda Aksoy Esinoğlu, Doç. Dr. Hakan Altan. mühendislik bilimlerinde Yrd. Doç. Dr. Can Alkan, Doç. Dr. Mesut Şimşek, Doç. Dr. Sinan Gezici, Prof. Dr. Çağatay Candan, sağlık bilimlerinde Doç. Dr. Hakan Parlakpınar ve Prof. Dr. Hasan Kırmızıbekmez, sosyal bilimlerde Doç. Dr. Şaban Nazlıoğlu, Doç. Dr. Z. Ayşecan Boduroğlu ve Yrd. Doç. Dr. Kamil Kıvanç Karaman.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından ödül alan akademisyen ve aileleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.